Türkiyede kadın olmak

 SAHİ KADIN NEYDİ ?






Kadın anne'ydi eş'ti sevgiliydi kimine göre de çiçekdi. Herkes bir farklı sever hayatındaki kadınları. Kimi canım der canından can gidercesine. Kimi ömrüm der imkanı olsa ömründen verecek kadar seviyor. Biz bu sevmelere layığız. Hepimiz, evet tüm kadınlar. Buna ihtiyacımız var, çünkü gelecek nesillere sevgi taşıyanlar biziz. Sen eşine annene sevgi göstereceksin ki, onlar'da misliyle hem sana hemde etrafındakilere o sevgiyi paylaşım yapsın.
Sevgi paylaştıkça çoğalır. Zaten ne için yaşıyoruz ki şu dünyada. 

Okuyalım yıllarca bir iş sahibi olmak için,
Sınavlara girelim azmimizi kaybetmeyelim. sonra işe girelim ve hep önümüze bir yaşam gaylesi ekleyelim. Böyle de yaşanır hatta farkında olmadan hepimizin yaptığı bu ama görüyorum ki bu yaşam tarzı çok da doğru değil yaşamıyor sadece robotlaşıyoruz.

Bugün 5 Aralık günün anlam ve önemi ise kadınlara insan haklarınn verildiği gün aslında. Biz diğer çoğu ülkelere göre erken sahip olduk bu hakka ama bu şuan ne kadar umrumuzda. Seçme seçilme hakkına sahip olmak mükemmel birşey. Ben sadece ülkemde hergün cinayet haberleriyle uyanmaktan taciz tecavüz davalarının hep altının boş çıkmasından ve bu insanların sanki hiç suçu yokmuş gibi arka kapılardan salıverilmesinden çok sıkıldım. Demin Twitter da bir tewet rewetledim. Paylaşan arkadaş diyor ki. Şule çet ondan önce ölen Özgecan aslan için paylaşım yapmıştı ve isyanını dile getirmişti. 5 Aralık'ta ona verilen özgürce seçme seçilme hakkını bu yönde onu kullanmak  isterdi diye düşünüyorum. Aynı şekilde ceren'de ondan önce hayatını kaybeden güleda için.

Biz birbirimizi bu şekilde anıyoruz ve kimsenin canı yanmadan parmağı taşa değmeden, psikolojik olarak kafayı yemeden yaşamak istiyoruz. 

Mesela yemek siparişi verdiğin zaman evde yanlız olduğun anlaşılmasın diye içerde sanki bir erkek varmış gibi davranmaktan.. 

Akşam dersten , işten veya bir etkinlikten geldiğimizde yolda yürürken birinin bizi takip edip etmediğini kontrol edip sonra da yalandan birini arıyor gibi yapıp onun önüne geçmesini ve tehlikeyi kendimizce belkide bu seferlik atlatmak veya atlattığını sanmak... 

Bunlar gerçekten çok korkunç.

Lise öğrencisi Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde erkek arkadaşı Cem Garipoğlu tarafından testere ile bedeni parçalanarak öldürüldü.

Eylem Pesen (2009): 17 yaşında eşi tarafından öldürüldü. Katil zanlısı eş, Eylem’in cansız bedeninin üzerinden iki kez arabayla geçti.

Esin Güneş (2010):Siirt’in Tillo ilçesindeki kayalıklardan düşerek öldü. Güneş’in ölümüyle ilgili ODTÜ’nün hazırladığı rapora göre fizik kuralları uyarınca düşmenin “itme” sonucu gerçekleştiği ortaya çıktı. 2010 yılından bu yana serbest olan eş Güven Güneş geçtiğimiz günlerde bu raporun açıklanması ile tutuklandı.

Ayşe Paşalı (2010): Boşanmak istediği için eski eşi tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürüldü

Gülay Yaşar (2011): 28 yaşında eski eşinin evinin penceresinden düşmüş bir şekilde bulundu.

Tuba Genç (2012): Adana’da sevgilisi Tahsin Can Bulat tarafından öldürüldü. Sanık, kürtaj olduğu için öldürdüğünü, evlenmek üzere olduklarını iddia etse de belediye evlenme başvurusunun olmadığını belirtti.

Ferdane Çöl (2012): Boşanmak istediği eşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Öldürüldüğünde koruma altındaydı.

 Türkan Yılmaz(2012): Kuşadası’nda eşi tarafından boğularak öldürüldü.

Dilber Keskin (2012): Boşanmak istediği eşi tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Öldüğünde koruması vardı.


Emine Yayla (2012): Süleyman Yayla boşanmak istediği eşini kaldığı baba evine camdan girerek öldürdü.

Melek Karaaslan (2012): Eşi ve onun ailesi tarafından kapatıldığı tuvalette 3 ay boyunca tutulan ve sürekli şiddete maruz kalan Melek Karaaslan, tedavi altına alındığı hastanede hayatını kaybetti.

Gönül Dilekçi (2013): Boşanma davası açtığı eşi tarafından öldürmeden önce bir kez bıçaklamıştı.

Ayşe Acar (2013): Şiddet gördüğü eşinden boşanmak istediği için çocuğunun gözü önünde boğularak öldürüldü.

Bursa’nın Yıldırım ilçesinde Şengül Vatansever, Ümit V. isimli erkek tarafından arabanın içindeyken yakıldı

Kübra Fırat (21) boşanmak istediği eşi tarafından av tüfeği ile vuruldu.

Mersin'in Tarsus ilçesinde bindiği minibüste öldürülen üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan

Şule Çet (20)
Nuran Soydinç (45)
Nurcan Arslan
Dilan Tutucu (20)
Emine bulut

Sayısı buraya yazabileceğim kadar az, hatta keşkebu liste hiç olmasaydı demek istiyorum ama ne yazık ki gerçek öyle değil. Şimdi yazımın sonuna bir link ekliyorum ve sizde o sayfadan yıllık kadın cinayetleri listesini görüntülüyorsunuz..

❗2015 yılında 309’u silahlı toplam 414 kadın,
2016 yılında 317’si silahlı toplam 367 kadın,
2017 yılında 371’i silahlı toplam 387 kadın, 
2018 yılında ise 341’i silahlu toplam 391 kadın öldürüldü.

Son 3 yılda ise (2016-2018) Türkiye’de 932 kadın cinayete kurban gitti. Cinayetler en çok İstanbul, Ankara ve İzmir’de işlendi

❗Son 3 yıldaki cinayetlerin yarısından fazlası ateşli silahlarla gerçekleşti.Bunun yanı sıra cinayetlerde kesici ve delici aletler de kullanıldı.

❗2019 yılında ise şu ana kadar 221 kadın katledildi. Bu yılın ilk ayında 3 kadın erkekler tarafından öldürüldü

❗Şubat ayında 31, mart ayında 27, nisan ayında 36, mayıs ayında 37, haziran ayında 40 ve temmuz ayında ise 31 kadın öldürüldü. Neredeyse her güne bir kadın cinayeti haberi ile uyanıyoruz
Kadınların öldürülmesinin genel sebebi ise eşlerinden/ sevgililerinden ayrılmak ya da boşanmak istemeleri

❗Öldürülen kadınların yüzde 53’ünün “neden öldürüldüğü” belirlenemezken, yüzde 23’ü kendi hayatına dair karar verdiği için, yüzde 5’iyse ekonomik sebeplerden öldürüldü

Onlar kadın'dı, kız'dı bu anlam veremediğim ayrıştırmada hangi tarafta olursa olsun artık yanımızda değiller ve bu sayı gittikçe artmaya devam ediyorHiç istemem ama kim bilir belki sıradaki sensin veya 5 dk önce telefonu gülerek kapattığın bir sevdiğin. Caydırıcı bir ceza artı eğitim olmadığı sürece daha çok canlar yakacaklar çok üzgünüm.

Bayan feminist..
İlham perisi yazıyor..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevilesi

İstanbul sözleşmesi ve maddeleri